Gebelikte Sindirim Sistemi Sorunları ve Çözümleri

Gebelik süresince anne adayının vücudunda meydana gelen ve onu doğuma hazırlayan fizyolojik değişimlere bazı kadınlar kolayca uyum sağlarken, bazıları bu durumdan olumsuz etkileniyor.


Anadolu Sağlık Merkezi’nden iç hastalıkları ve gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, anne adayının vücudunda meydana gelen ve onu doğuma hazırlayan fizyolojik değişimler hakkında bilgi verdi: “Gebelik, hiç şüphesiz bir kadın için hayatının en önemli, en değerli, en hassas dönemi. Bu çok özel sürenin sağlıklı ve mümkün olan en rahat şekilde geçirilmesi, hem anne adayının hem de bebeğinin, ruhsal ve fiziksel sağlığı açısından büyük önem taşır. Gebeliğin seyri boyunca kadının vücudunda birtakım değişiklikler meydana gelir. Bu değişikliklerin  bir bölümüne kolayca uyum sağlanır, bazılarıysa anne üzerinde olumsuz etkiler oluşturur. Aslında bu değişikliklerin bazıları koruyucudur, yani annenin vücudunun gebeliğe uyum sağlamasına imkan verir.
Bağlar ve kaslar esniyor
Leğen kemiği ve karın içerisindeki bağlar ve kaslar daha esnek hal alır, uzarlar. Böylece büyümekte olan uterusun burada tutunmasını, sabitlenmesini sağlar. Gebelik süresinin sonlarına doğru omurganın üst kısmı biraz daha geriye yaslanarak rahimin diğer organlar üzerine oluşturduğu basıyı azaltmaya çalışır. Leğen kemiğini oluşturan eklemler esner ve doğum için hazırlanmaya başlar. İşte tüm bu değişiklikler, vücuttaki salgıları artan ya da değişime uğrayan östrojen ve progesterone gibi hormonlar   aracılığıyla gerçekleşir.

Göğüs kafesi genişliyor
Büyümekte olan rahim, sadece öne, karın duvarına ve aşağıya, alt karın içerisindeki toplardamarlara bası yapmakla kalmaz, aynı zamanda yukarıya doğru da büyüyerek göğüs kafesinin alt kısmı ve diyafram kası üzerine de bası oluşturur. Göğüs kafesi genişler ve hamile kadın eskiye göre biraz daha sık nefes almaya başlar.  Hatta bazen nefesi yetmiyormuş   hissine kapılabilir.

Bütün bu mekanik ve hormonal değişiklikler, fizyolojiktir. Hepsi, anne adayının vücudunun gebeliğe uyum sağlayarak doğuma hazır hale gelmesini sağlama amacına yöneliktir. Bu değişimlerin bazıları tüm gebelik boyunca devam ederken bazıları belli dönemlerle sınırlıdır.

Sindirim sistemi üzerine etkileri
Bebek, anne rahminin kendisine sağladığı güven içerisinde yaşamını sürdürürken, giderek büyüyen rahim ve diğer değişiklikler, sindirim sistemi üzerinde de önemli etkiler oluşturur.

Gebelikte ortaya çıkan sindirim sistemi etkilerinin arasında hemen herkes tarafından bilinen ve gebelik denilince ilk akla gelen belirtiler, bulantı ve kusma. Dolayısıyla her gebe kadın bu tür bir belirtiyle karşılaşabileceğini bilir. Bulantı ve kusma korkusu, bazı kadınlarda belirgin iştah ve kilo kaybına yol açabilir. Oysa gebeliğin sindirim sistemi üzerinde oluşturabileceği diğer etkiler ve gebelik öncesinde var olan sindirim sistemi hastalıklarının ne şekilde seyredebileceğinin bilinmesi büyük önem taşır.

‘Aşerme’nin bilimsel açıklaması
‘Aşermek’ olarak bilinen durum da dahil olmak üzere kadının sindirim sistemiyle ilgili hissettiği pek çok değişiklik aslında gebeliğin oluşturduğu etkilerden kaynaklanır. Anne adayının koku ve tat alma duyularında farklılık  başlamıştır. Bu değişiklikler yeme- içme, beslenme alışkanlıklarının değişmesine neden olabilecek boyuta ulaşabilir. Anne adayı gebelik öncesi rahatsız olmadığı kokulara ve tatlara tahammül edemeyebilir.

Ağız hijyeni bozulabilir
Tükürük bezleri daha fazla çalışmaya başlar ve daha fazla tükürük salgılar. Asidik etkiye sahip tükürük yüzünden diş çürükleri görülebilir. Diş etleri daha duyarlı olur, hafifçe şişebilir ve kolay kanar.

Ağız hijyenine dikkat edilmesi,  yumuşak bir diş fırçasıyla  düzenli   ve etkili bir ağız bakımı yapılması,   anne adayını bu olumsuz etkilere   karşı korur.

Bağırsaklara baskı,  kabızlık nedeni
Kabızlık, gebelik süresince gözlenen bir başka değişiklik. Bu süreçte artan gebelik hormonlarından biri, sindirim kanalındaki adalelerin gevşemesine ve dolayısıyla bağırsak içerisinde gıdaların daha yavaş ilerlemesine neden olur. Ayrıca büyüyen uterus, karın boşluğu içerisinde kalın bağırsağın   çeşitli bölümlerine bası oluşturarak organın içeriğinin ilerlemesine engel olabilir. Sonuç, anne adayının belirgin şekilde kabız olmasıdır.

Benzer bazı başka mekanizmalar, gebelikte sık görülen bir başka sindirim sistemi belirtisi reflüye ve göğüs kemiği arkasında yanmaya yol açar. Yemek borusuyla mide arasındaki bağlantıda bulunan adaleler, gebelik hormonlarının etkisiyle gevşerken, büyümekte olan rahim, mide içeriğinin  yemek borusuna doğru geri itilmesine neden olur. Özellikle mide doluyken yatıldığında bu etki daha da
belirgin hal alır. Gebeliğin son dönemlerinde, midenin bir bölümünün de baskısıyla diyaframın üst kısmına  itilmesi sonucu mide fıtıkları da   görülebilir.”.Kaynak.7gunsaglik.com .,
X