Spina Bifida Hastalığı Nedir, Tedavisi Mümkün mü?

Prof. Dr. Tufan Tarcan çocukların bazılarında sırt kesesiyle doğumun olduğunu bildirdi. Spina bifidayı anlattı.

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, spina bifida hastalığı ile doğan çocuklarda ciddi mesane problemleri olduğunu, tedavi edilmeme durumunda çocuğun böbrek fonksiyonlarını kaybedeceğini söyledi.

İdrar torbasını kontrol eden sinir sisteminde doğuştan veya sonradan oluşan bir hasar bedeniyle normal mesane fonksiyonunun kaybına nörojenik mesane adı veriliyor. Ağır nörolojik tablosu olan ve mesanenin (idrar torbası) düzgün çalışmaması nedeniyle böbreklerini kaybetme riski altında olan hastaların çok iyi takip ve tedavi edilmesi gerektiğini açıklayan Prof. Dr. Tufan Tarcan, “Nörojenik mesane, çocuklarda en sık spina bifida rahatsızlığı ile yetişkinlerde ise en sık omurilik travmaları, multiple skleroz, şeker hastalığı ya da Parkinson gibi hastalıklar sonucunda görülüyor. Tedavi edilmediğinde de böbrek yetmezliğine kadar giden problemlerle karşılaşılıyor” dedi.

OMURGADA KESE İLE DOĞUYORLAR
Spina bifida hastalığının doğuştan anne karnında omurganın hatalı gelişimi nedeniyle olduğunu ve çocuğun sırt bölgesinde bir kese ile doğduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarcan, “Bu çocukların bir bölümünde hastalık nedeni ile belden aşağısı tutmuyor ve yürüyemiyorlar. Aileler daha çok yürüme sorunları üzerine odaklanırken hayati bir sorun olan mesane tedavileri göz ardı ediliyor. Çünkü spina bifidalı çocukların mesaneleri idrarı düzgün depolama ve boşaltma yeteneklerini kaybediyor, bu durum tedavi edilmez ise böbrek yetmezliğine kadar giden ve hayatı tehdit eden sorunlar ortaya çıkıyor. Nörojenik mesane ve buna bağlı böbrek problemleri yanında ek olarak barsak sorunları, hidrosefali ve kalp hastalıklarının da görüldüğü bu çocuklarda tıbbi bakım aileleri maddi, manevi gerçekten çok zorluyor “ şeklinde konuştu.

GEBELİKTE FOLİK ASİT KULLANIMI ÇOK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Tarcan, “Hamilelikte folik asit kullanmayan ve akraba evliliği yapan kişilerin doğacak bebekleri spina pifida hastalığında büyük risk altındalar. Yaptığımız bir araştırmaya göre ülkemizde spina bifidalı çocuğu olan annelerden hamilelik sürecinde yalnızca 3’te 1’inin folik asit kullandığını tespit ettik. Folik asit kullanımının artmasıyla hastalığın görülme olasılığı azalıyor” dedi.

Prof. Dr. Tarcan sözlerine şöyle devam etti: “Bu hastalığın iyi bir ultrason takibi ile anne karnında teşhisi mümkün. Hastalıkla doğan çocuklarda doğar doğmaz ilk 48 saat içinde beyin cerrahisi tarafından omurga defektinin kapatılması ileride mesane ve böbrek etkilenmesinin derecesini azaltıyor. İlk cerrahi sonrası hemen mesane ve böbreklerin ürolojik değerlendirmesi yapılmalı. Ne yazık ki spina bifidalı çocuklarımızın küçük bir bölümü erken, doğru tedaviyi alabiliyor.”
Kaynak.7gunsaglik

Uzak Mesafede Yaşanan İlişkilerin Mutluluk Sırları

Araya mesafeler de girse, kötü çabalar ve ayrılmaya yönelten etkenler de girse ömür boyu süren mutlu ilişkiler görürürüz.

Uzun soluklu ilişkilerin gerçek sırrı nedir? Boşanma noktasına kadar gelebilen ama birbirinden kopamayan ilişkisi her zamankinden daha güçlü olan yıllandıkça kuvvetlenen ilişkiler görüyoruz. Ayrı ülkelerde bambaşka hayatlarda yaşasalar da bazı çiftlerin ilişkisi yakın olanlara göre çok daha güçlü. İletişimleri daha kuvvetli birbirlerine daha bağlı hissediyorlar.

Birçok kişiye göre mesafeler bir dezavantaj. Fakat aslında kolay bıkılmıyor ve özlem dürtüsü ile ilişkiler daha çok arzu edilen bir özlem bir enerji ve mutluluk kaynağı olarak görülüyor. Daha samimi dürüst ve aşk dolu birliktelikler uzak mesafe ilişkileridir. Duygularından daha eminler iletişim kurmak için daha sınırlı zamanları var. Ayrılığı dengelemek için internetten yazışabilir görüntülü sesli konuşabilirler de.

Empati ve anlayış yükseliyor duygu ve düşünceler daha açık ve rahat dile getiriliyor. Sohbet daha tatlı daha sıcak oluyor. Derin mevzulara girip tartışma olasılığı azalıyor. Birbirinize övgü ve iltifatlar yağdırıp mutlu olabilirsiniz. Kart ve notlar, anılar hediyeler gönderebilirsiniz. Önemli günlerinizde birbirinizi ziyaret edebilir harika sürprizlerle aklına kazınabilirsiniz. Uzak mesafeler kısacası ilişkileri daha sağlam ve mutlu kılar.
Kaynak.7gunsaglik

Yaz İçin Güzellik ve Makyaj Tüyoları

Hanımlar bakımlı olmayı çok sever. Yaz ayları da geldi çattı. Daha bakımlı ve güzel görünmek için herkes elinden geleni yapıyor.

Peki uzman tavsiyeleri almak ister misiniz? İşte en güzel ve bakımlı görünmek için tüyolar. Makyaj neye göre nasıl hangi yöntemlerle yapılmalı öğrenelim..

Yaz makyajı kaşmir ve pamuklu yüzeyler gibi hafif ve fresh olmalı. Abartıdan uzak sade, yalın ve etkileyici olmak mümkün. Şeffaf doku ve parlak tonlar ile bu olasıdır. Şarap ve bordo tonlarındaki allık, ruj ve farları mümkün olduğunca az kullanın hatta kullanmayın. Şeker pembesi, şeftali ve şeffaf tonları, bej, pudra ve ten rengi gibi cıvıl cıvıl renkleri seçin. Göz farı ve allıkta toz olanları değil krem olanları seçin ve kullanın.

Mandalina, kavun, şeftali, turuncu tonları enerji verir. Bu yazın makyaj tonlarında meyve bahçesi etkileri var. Bu parlak tonları kullanın. En sevdiğiniz turuncu meyvelerin renklerini gölgelendirmede de kullanabilirsiniz. Göz makyajında bu turuncular moda. Dudak parlatıcınızı şeftali tonlarında yanınızda mutlaka taşıyın. Allıkta da yine krem formüllü bronz ya da kayısı tonlarını tercih edin. Elmacık kemiklerine uygulayın nemli bir parlaklık verecektir. Hafif bir ışıltı için şeftali ile gözlere gölge yapılabilir. Oldukça etkileyici olmayı sağlar.

Güneşe çıkılan günlerde 30 koruma faktörlü bir güneş kremi ve mutlaka dudak koruyucu kremi sürün. Dudakların bakımı önemlidir. Bakımsız ve çatlaklı dudaklarda ruj da iyi durmaz. Gliserin içeren balsam özellikli nemlendiricilerden edinin. Renkli türleri de mevcuttur. Melisa üzerine vazelin sürerek ince bir kat halinde dudaklara çatlak ve kuruma bakımı yapın.

Düz saça zarif ve sade bir at kuyruğu yapın veya zarif bir örgü modelini uygulayın. Ense etrafında saç modeli de uygundur. Saçlar bu aylarda hafif nemli olmalı, ıslatarak dışarı çıkın. Saç bantlarını da kullanabilirsiniz.
Fön makinesi, maşa ve tost makinelerinden uzak durun. Saça zarar verir, saç nemini kaybeder ve kırıklar dökülmeler oluşur. Bırakın kendi kurusun. Nemli bir krem kullanın. Islatıp hafif kurutun ve kendi dalgalarını salsın. Aksesuarlarla sıkı toplamadan da bir hava verilebilir.

Saçı güneşten ve tuzlu sudan koruyun. Denize bone ile girin. Saç tellerine zarar UV ışınları kafa derisini de yakabilir. Rengini de bozar. Şapka kullanın. Koruyucu saç ürünleri ve spreyleri kullanın. Güneşe karşı saç rengini koruyan ürünleri edinin. Klorlu musluk suyundan da saçlarınızı koruyun.
Referans.7gunsaglik.com.tr

Pankreas Kanserini Tanıyın: Çarelerini Öğrenin

Pankreas, midenin arkasında karnın arkasında bulunan 6 inç uzunluğunda süngerimsi tüp şeklinde bir organdır.

Bağırsaktaki gıdaları eritmeye ve hormonları üretmek için sindirim sularını yani enzimleri yapmaya yarar. Şeker ve nişasta kullanımını düzenler. Pankreas kanseri malign hücreleri zamanla büyür bölünür ve dokulara yayılır.

Belirtileri
Üst karında ağrı, yatarken ağrı, iştah kaybı, sarılık, bulantı, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik ve depresyondur.

Nedenleri
Kesin olarak bilinmese de, sigara içmek 3 kat daha fazla risk taşır. 45 yaş üzeri kişileri hedef alır. Diyabet, kronik pankreatit, karaciğer sirozu diğer nedenleridir. Yağlı beslenme, obezite, egzersiz eksikliği ve aile öyküsü yani genetik nedenleri de vardır.

Tedavisi
Cerrahi ameliyat ile kanserli hücreler alınabilir. Pankreas mümkün olduğunca temiz bir hale getirilir. Ameliyat sonrası tekrar oluşma riski vardır.
Radyasyon tedavisinde kanser hücreleri yüksek güçlü radyo dalgaları ile öldürülür. Birkaç ay boyunca haftanın belli günlerinde verilir.
Kemoterapi de aynı şekilde kullanılan ilaç bazlı tedavi şeklidir.
Hedef terapisinde kötü hücrelerin saldırma ve yayılma ihtimali azaltılır. İmmünoterapi ve palyatif terapi ise son teknoloji tedavilerindendir.
Kaynak.7gunsaglik

Kas krampları ağrılı kas kasılmaları

• Bir veya birkaç kasın irade dışı ağrılı şekilde kasılmasına kramp diyoruz.

• Kasılmalar en çok ayak ve baldırda görülür.

• Bazı kişiler krampa daha yatkın olmakla beraber; yaşlılarda daha sık rastlanır.

• Aşırı sıcak ve soğuk ortama geçişlerde, kuvvet­li egzersizlerde ve geceleri ortaya çıkmaktadır.

• Kramplar, ayrıca denizde yüzme sırasında ortaya çıkmakta,bazan büyük kasları tutarak yüzmeye engel olmaktadır.

√ Ne Yapmalı ?
• Denizde yüzerken ortaya çıkan krampta telaşa kapılmama­lı, krampın tuttuğu adaleye çimdik atarak gevşemesini temin et­melidir.

• Diğer durumlarda masaj ve kramplı adaleyi kuvvetlice ger­me iyi netice verir.

√ DİKKAT :
• Geceleri yakalayan veya saatlerce devam eden kramplar genellikle ciddi bir sinir sistemi hastalığının belirtisi­dir.

• Omurilik ve ön boynuz hücrelerinde, motor sinirlerinde iltiha­bi bir hastalık, kramplara sebep olabilir.

• Ayrıca hamilelikte, aşırı sıvı ve sodyum kayıplarında da kramplar görülür.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Erkeklerde Yağ Alma Operasyonu

Vücuttaki yağ oranı, yıllar geçtikçe artıyor ve bu yağlar ne yazık ki fiziksel egzersiz ve diyete karşı direnç gösteriyor. Hareketsiz yaşam sonucu vücutta biriken yağlar hem sağlık hem görüntü açısından erkeklerin de en büyük problemleri arasında yerini alıyor.

Genellikle yağ ve kalori bakımından yüksek gıdaları tercih eden erkeklerin de kadınlar kadar estetik operasyonlar için başvurduğunu açıklayan Estetik Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu bu konuda burun estetiği ve saç ekimi operasyonlarından sonra en çok tercih edilen işlemin yağ aldırma operasyonları olduğunu açıkladı.

YAĞ ALDIRMA İŞLEMİ ERKEKTE EN ÇOK GÖBEKTE UYGULANIYOR

"Erkeklerin yağlanma bölgeleri genellikle göbek deliği etrafı, karın ve her iki yanda bel bölgesiyle sınırlıdır. Bu yağların altında, en zayıf erkekte bile hatırı sayılır bir karın kası kütlesi vardır. Dolayısıyla bu ameliyatta amaç göbek bölgesindeki yağların mümkün olan en çoğunu almaktır.

Kadınlarda ise bütün yağları almak çok erkeksi ve kaslı bir görüntü yaratabileceği için genellikle daha az uygulanır."

Cosmotürk’te yer alan habere göre, Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, erkek derisinin kendini toparlama yeteneğinin kadınlara göre daha iyi olduğuna dikkat çekerek erkek hastaların bel simitlerini liposuction yöntemiyle tamamen ortadan kaldırmanın mümkün olduğunu belirtti.

Erkeklerde, kilo almayla birlikte meme bölgesinde de büyüme veya sarkma meydana geldiğini söyleyen Kışlaoğlu, meme büyümesinin nedeninin yağlanma olması durumunda bu bozukluğun liposuction işlemiyle düzeltilebildiğini vurguladı.

OPERASYON VE SONRASI…

Bir kişiye liposuction yapılması için de en önemli kriterin derinin cinsi olduğunu vurgulayan Kışlaoğlu, “Yağ alma operasyonu, derinin kalitesine göre yapılır. İyi bir sonuç için derinin diri ve sıkı olması gerekir. O zaman kişi kendini hemen toparlar ama deri gevşemişse elastikiyeti kaybolmuşsa, problem yaratacak bir deriyse başka yöntemler uygulamak gerekir” diye konuştu.

Erol Kışlaoğlu vücudun belli bölgelerinde toplanan yağların vakum yardımıyla alınması yönteminin kolay bir operasyon olduğunu ama sonrasında kurallara uyulmazsa sonucun başarılı olamayacağını vurguladı. Oysa başarılı sonuç için hastanın kurallara uymasının önemine değinen Kışlaoğlu, Liposuction sorası iki ayın çok önemli olduğunun altını çizdi ve bu süreçte yapılması gerekenleri anlattı.

“Liposuction operasyonu ile yağları alınan kişiyi 24 saat denetim altında tutar sonra evine göndeririz. Hasta 48 saat sonra da normal hayatına döner. Liposuction’ı hastanın düşerek bir yerinin morarmasına benzetebiliriz. Nasıl morluğun iyileşip o bölgenin normale dönmesi için zaman geçmesi gerekiyorsa burada da durum aynıdır. Liposuction operasyonlarında bu süre iki aydır. Bu iki ay süresinde korse, ultrasonografik masajlar ve LPG cihazı ile vücudun forma girmesi sağlanır. Ayrıca kişiye özel bir diyet verilir. Tüm bunlara uyulduğunda sonuç başarılı olur.”

NORMAL HAYATA DÖNÜŞ

Erkeklerde bayanlara göre, yağ aldırma operasyonu sonrası iyileşme ve normal günlük aktiviteye dönüş şaşırtıcı derecede çabuk olur. Hastalar genellikle aynı gün veya ertesi gün normal yaşamlarına döner. Hastane veya klinikte kalmayı gerektirmez. Sıkı bir çorap veya korseyi yaklaşık 3-4 hafta süre ile giyerler ki bu işlem sonrası iyileşmeyi hızlandırmak için gereklidir. Ağrı yok denecek kadar azdır ve hastalar ancak liposuction yapılan yerlerine bastıklarında ezik, çürük ağrısı duyarlar. Bu bölgelerdeki fazla yağların alınmasıyla hastanın vücut hatları düzelir ve hasta daha estetik ve zayıflamış görünür.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Gençlik ve Güzelliğin İksiri Salatalık Mucizesi

Özellikle yaz aylarının vazgeçilmezi olan ve hemen hemen her yemekle tüketmekten zevk aldığımız salatalık, eşsiz faydaları ile akıllara durgunluk veriyor.

Gelin salatalığın inanılmaz faydalarını birlikte inceleyelim:
• Salatalık içeriğinde birçok vitamin çeşidi barındırır. Bunlar: B1, B2, B3, B5 ve C vitaminleri, kalsiyum, demir, folik asit, magnezyum, fosfor, çinko ve potasyum mineralleridir.
• İçeriğinde bulunan bol miktardaki B vitamini ve karbonhidratlar sayesinde vücuttaki yorgunluk hissini alır.
• Her gün düzenli bir şekilde selülitli bölgelere dilimler halinde konulduğunda selülitlerinizin yavaş yavaş ortadan kalkmasını sağlar.
• Karışıklıkların giderilmesine yardımcı olur. Özellikle göz çevresi kırışıklıklarınızın azalmasına büyük oranda yardımcı olur.
• Baş ağrısı hissettiğinizde birkaç dilim salatalık yemeniz bu ağrınızın kısa sürede dinmesini sağlar.
• Diyet yapanlar için son derece faydalıdır. Açlık duygusunun kalkmasını sağlar.
• Bağırsakları yumuşatarak kabızlık sorununu önlemektedir.
• Romatizma ağrılarına şifa sağlamaktadır.
• Ter bezlerinin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlar.
• Böbrek hastalıklarına karşı koruyucudur.
• Bal içine rendelenerek tüketilen salatalık sarılığa iyi gelmektedir.
• Ciltteki lekeler için rendelenerek maske halinde uygulandığında olumlu sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Güneş Lekelerinden Arınmanın Yöntemleri

Yaz aylarında deniz kum ve güneş şahane bir üçlüydü. Dört gözle gelmesini beklediğimiz yaz ayları ve tatil günlerimiz bizi mutlu eden şahane günlerdir. Fakat sonbaharın gelmesiyle şahane günlerin cildimizde bıraktığı etkilerse bir o kadar kötü ve üzücüdür.

Tabiki de güneş lekelerinden bahsediyorum. Eğlenirken anlamadığımız eğlenceli günlerimizden bize kalan kötü hatıralardır onlar.

Kâbus niteliğinde olan güneş lekeleri güneş kremi kullanmadan güneşin altında kaldığımız anlarda oluşmaktadır.

Acele davranmak, bir şey olmaz diyerek tüm gün yakan güneşin altında kremsiz kalındığı durumlarda kaçınılmaz olarak güneş lekelerine sahip olabilmekteyiz.

Peki, oluşan güneş lekelerinden kurtulmak için neler yapabiliriz.

Güneşten tarafından sahip olduğumuz geçmeyen güneş lekeleri için mutlaka tıbbi ilaçlar yardımıyla, leke açma özelliği bulanan kremleri tercih ederek düzenli bir şekilde kullanmalıyız. Ortalama 1 ay içerisinde eski kusursuz cildimize kavuşabiliriz. Düzenli bir cilt temizliği sayesinde, cildiniz yeniden düzenlenerek zamanla var olan lekeli cilt yapısının yerini tertemiz ve kusursuz bir cilt alabilir. Sahip olduğunuz güneş lekelerinden bir an önce kurtulmak için güneşsiz olan günlerinizde de Güneş koruyucu ürünler kullanarak, güneşe maruz kaldığınız zamanlarda var olan lekelerin tekrar güneşle buluşmamasına özen gösterin. Geçmeyen güneş lekelerinden kurtulmanın bir başka yolu ise Serum kullanmaktır. Cilt üzerinde bulunan melanin maddesini azaltamaya yarayan serumlar sayesinde inatçı ve rahatsız edici güneş lekelerinden kurtulabilirsiniz. Özellikle C vitaminine sahip serumları tercih etmeniz gereklidir. Güneş lekeleri kolay geçebilen lekeler olmadığından; onlarla olduğu gibi yaşamak yerine en azından geçene kadar çeşitli Makyaj hileleri ile görüntüsünü azaltma yoluna gidebilirsiniz. Ten renginizi açacak türden fondötenler sayesinde güneş lekelerinizi kamufle edebilirsiniz.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Uyku Apnesi ve kronik Horlama

Kronik horlama rahatsız edici ve sinir bozucu bir durumdur. Özellikle her gece horlayan kişilerde aynı zamanda uyku apnesi de görülmektedir.

Uyku apnesi, gece boyunca nefes darlığına neden olan, kalp krizi riski ve tansiyonu etkileyen bir durumdur.

Horlayan kişilere önerilen çözüm sırt üstü yerine yan yatarak uyumaktır. Bu sayede dil boğazın gerisini tıkamayacak ve nefes almayı engellemeyecektir.

Milliyet’te de yer alan habere göre, bilim adamları horlayanları 2 sınıfa ayırmaktadır: Birinci grup sadece sırt üstü uyurken horlarken, diğerleri uyku pozisyonundan bağımsız bir şekilde sürekli horlamaktadır.

İsrailli uyku araştırmacıları 2000’den fazla uyku apnesi hastasını inceledikten sonra, %54’ünün horlama nedenini “uyku pozisyonu” olarak kaydetti.

Horlama aynı zamanda kişinin kilosuyla da etkileşim gösteriyor. Bu kişiler kilo verdiklerinde ise uyku apnesi sorununun önemli ölçüde azaldığına dikkat çekiyor.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Kepekten Kurtulmanın Beş Yolu

Omuzlarınıza dökülen seksi ve harika dalgalanan saçlar için kepekten korunmalı ve var olan kepekleri önlemelisiniz.

Küçük beyaz nokta görünümlü kepekler özellikle kadınlar için sinir bozucudur. Nioxin Tasarım Ekibi kafa derinizin sağlıklı olmasını öneriyor evet ilk aşama önce sağlıklı bir kafa derisi. Saç ve deri sağlığı için önce temizliğe sonra bakıma ve tedbire önem verin. Uzmanlara göre 5 yöntemle saçlardan kepekleri arındırın.

Düzenli vitamin alın. A, B ve C vitamini almak dolaşım sistemi ve hücre büyümesine iyi gelerek kafa derisini besliyor kepek oluşumunu önlüyor. Kayısı, yeşil yapraklı sebzeler ve çilek bu üç vitamini içeriyor.

Saçlarınızı düzenli fırçalayıp tarayın. Kozmetik ürünler, şampuan, kremler, kir, yağ gibi dış etkenlerden saçlarınızı temizledikten sonra fırçalama yoluyla arının.

İlaçlı bir şampuan kullanın. Çinko minerali deriden kepekleri yavaşça alır. Nemlendirir ve parlaklık sağlar.

Uzman bir salona gidip kepek bakımı yaptırın.

Nedenini öğrenin beslenme mi stres mi ürünler mi? Buna göre çare bulunur.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Kaza Sonrası Beyin Travması Ve Alzaymer

Penn State Üniversitesi’ndeki araştırmacılar beyin hasarı sonrası fonksiyonel nöronların yenilenmesine ve değişimine bakarak bir araştırma yapmıştır.

Alzheimer hastalığını inceleyen modeller kullanılmıştır. Bilim adamlarıbeynin sinyalleri iletmek için kritik olan , sağlıklı , fonksiyonel nöronları yeniden oluşturan merkezi sinir sistemi ve destekleyici hücreleri incelemiştir. Travmatik beyin kazası, yaralanma ve hasarı sonucu yeniden tamir edilmenin bir yolu incelenmiştir. Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı , ve diğer nörolojik bozukluklar için yeni bir terapötik tedavi olarak geliştirilmiş yöntemler analiz edilmiştir.

Töropatik tedavi beyin sinirlerini hedef alan bir tür sinir tedavisidir. Zarar gören beyin zarında bakteri enfeksiyon toksin gibi zararlılar yerleşerek travmadan yararlanacak ve Alzheimer başta olmak üzere çeşitli zihinsel gerilemelere neden olacak. Reaktif glial hücrelerle yapılan destekte bu nöronların büyümesi önlenerek beyinde rahatsızlık gelişimi önlenmeye çalışılıyor. Bu teknik NeuroD1 proteini olarak ifade eden yeni nöronlar oluşturmak için yardımcı olabilir.
Kaynak.7gunsaglik

Stres Hormonu Kortizonun Saklanması

Kortizol hormonu sinirli stresli olduğumuzda salgılanır bir tür iç yapıyı kontrol eden stres hormonudur.

Adrenal bezler tarafından üretilir ve salgılanır. Stresin saklandığı ve kontrol edilemediği ortaya çıkarken gizlenmesi durumunda bunun nedeni kortizol üretimini etkileyen genetik mutasyonlardır. Fazla miktarda kortizol üreten adrenal bezler incelenmiş iyi huylu tümörlerin genetik özellikleri burada ortaya çıkmıştır. Bu tür tümörler hastada kilo alımı, kas erimesi, osteoporoz, diyabet ve hipertansiyona yol açabilir. Bu bezin cerrahi yöntemle çıkarılması ise sorunu çözecektir. Adrenal bezinin ve kortizolün yanlış çalışması aslında bu sorunlara yol açıyor.

Adrenal tümörler genetik mutasyon yoluyla hastanın endokrinal sistemindeki enzimleri kontrolden çıkarıyor. Kontrolsüz enzim sentezlenmesi stres hormonunun saklanmasına gerektiği gibi işleyememesine neden oluyor. Kortizol üretiminin serbest bırakılması gerekiyor. Fosfokinaz A geni adrenal bezi fonskiyonun düzenlenmesinde rol oynar. Yeni tanımlanan bu gen dönüşü olmayan aktifleşmeye neden olacaktır. Kortizol görevine başlayacak stres hormonu eskiye dönecektir. Cushing sendromu gibi sinirsel ve endokrinal sorunlar böylece çözülebilecektir.
Kaynak.7gunsaglik

Karındaki Şikayetler Mide Hastalığı Habercisi Olabilir

Karnınızı sık sık kontrol edin ve onun sesine kulak verin. Size bir hastalığı bildiriyor olabilir. Karındaki ağrılar hangi mide hastalığının habercisi?

Karnın üst orta kesiminde ağrı, halsizlik, iştahsızlık ve özellikle geceleri gelen mide şikayetleri mide hastalığının habercisi olabilir.
Erken dönemde teşhis ve tedavisi büyük önem taşıyan mide hastalıkları, dikkat edilmediği takdirde kansere ve daha pek çok ciddi hastalığa yol açabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ömer Necip Aytuğ, mide hastalıklarına yol açan nedenler ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

SİGARA ÜLSERE YOL AÇIYOR
Mide, vücut dokusu için zararlı olan asit maddesinden mide bezlerince salgılanan ve mide dokusunun iç yüzünü film tabakası gibi kaplayan müküs tabakası ile korunmaktadır. Müküs tabakası, asitle mide dokusu arasındaki teması keserek mideyi korur ve asitin zararlı etkilerini engeller. Bu tabakanın sağlıklı üretimi ve devamlılığı için mide dokusunun yeterince kan akımı ile beslenmesi gerekmektedir. Bu nedenle mide kanlanmasını bozan; ağır kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, şok,  sistemik enfeksiyon, ağır yanık gibi durumlarda müküs yapımı kolaylıkla bozulacağı için asit tahrişine bağlı büyük yaralar (ülser) ve buna bağlı kanama, mide delinmesi gibi durumlar görülebilmektedir. Sigara içmek müküs yapımını azalttığı için özellikle mevcut ülserin tedaviye olan cevabını geciktirmekte iyileşme sürecini uzatmaktadır.

MİDE KANSERİNE DİKKAT
Mide ülserleri en sık “Helicobacter pylori” adı verilen ve toplum da çok sık görülen bir bakteri ile oluşmaktadır. Çevre hijyeni iyi olan, temiz su kaynağı, yaygın kanalizasyon ve arıtma sitemi olan ülkelerde düşük oranda görülürken; diğer bölgelerde daha yoğun saptanmaktadır.  Bu mikroorganizma özel savunma sistemi ile mide asidinden korunurken, özel ayaksı tutmaçları ile mide hücrelerinin üzerine yapışmaktadır. Salgıladığı bir takım maddeler yolu ile mide duvar bütünlüğünü bozup, müküs tabakasını tahrip ederek, asitle mide duvarının temasını sağlamakta ve ülsere yol açmaktadır. Yaptığı tahrişin ve mide duvarında meydana gelen tahribatın arttığı bazı ileri durumlarda mide kanserine yol açabilmektedir. Ancak sık görülen bir mikroorganizmanın ülser yapma yeteneği fazla olmasına rağmen bu mikrobu taşıyan her bireyde ülser ve kanser görülmemektedir.

AŞIRI TUZ VE KONSERVE YİYECEKLER MİDEYE ZARAR VERİYOR
Kişilerin beslenme şekli ile mide hastalığı arasında kesin bir bağlantı yoktur. Ancak mide dokusunun konserve ve aşırı tuzlu yiyeceklerden olumsuz etkilendiği düşünülmektedir. Aşırı tuz içeren gıdaların, mide dokusunda mide bezlerini tahrip eden gastrit riskini artırdığı bilinmektedir. “Helicobacter pylori” bakterisi olan kişilerin mide dokusunda C vitamini düzeylerinin sağlıklı bireylerden düşük olması nedeniyle, C vitamininden zengin taze sebze ve meyveden oluşan dengeli bir beslenme şekli mide hastalıklarından korumaktadır.

YAĞLI YİYECEKLERDEN UZAK DURMAK GEREKİYOR
Ülser hastalığının tedavisinde; sigara, alkol, aspirin ve günlük kullanılan kuvvetli ağrı kesicilerin kullanımı iyileşme sürecini olumsuz etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Çünkü aspirin ve günlük hayatta herkesin kullandığı kuvvetli ağrı kesiciler, müküs salgısını baskılayacağından aynı zamanda ülser oluşumuna neden olmaktadır.

Sağlıklı bir mide, içerisindeki gıda maddelerini ortalama üç saatte on iki parmak bağırsağına tamamen boşaltmaktadır. Aşırı yağlı yemek yenmesi durumunda bu süre 5-6 saate kadar uzayabilmektedir. Bu nedenle reflü hastalığı olan kişilerde mide boşalımını uzatan yağlı yiyeceklerin fazla tüketilmesi, reflü ataklarının başlamasına yol açabileceğinden bu tür yiyeceklerden kaçınılmalıdır.

VAKİT KAYBETMEDEN DOKTORA BAŞVURUN
Mide hastalıkları kişilerde bazen sessiz seyrederken bazı durumlarda değişik veya belirtilerle de kendisini göstermektedir. Hastalarda altta yatan mide hastalığına bağlı olarak değişebilen; yanma, ekşime, karnın üst orta kesiminde ağrı, bulantı, kusma, siyah veya kırmızı renkli kusma, siyah dışkılama, gece mide ağrısı ile uyanma, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik gibi durumlarda hemen bir sağlık kurumuna başvurulması, erken dönemde teşhis ve tedavisi açısından önemlidir..Kaynak.7gunsaglik.com .,

Erkeklerin Baş Belası Kellik

Kelliğe sebep olan nedenler genetik mi yoksa başka nedenler var mı? Kelliği geçiren bir tedavi var mı? Erkekleri kellik nasıl etkiliyor öğrenelim..

Genellikle azalan testesteron hormonuna bağlanan kelliğin bir sebebi daha ortaya çıkarıldı. Yeni bir araştırma kelliğin temel nedeninin, yeni saçların çıkmasını sağlayan kök hücrelerin fonksiyonunu yitirmesi olduğunu öne sürüyor.

Amerikalı araştırmacıların yaptığı incelemelere göre yeni çıkan saçlar gözle görülemeyecek kadar ufak oluyor. Bu nedenle kellik sorunu ortaya çıkıyor.

Kel bölgedeki kök hücre sayısı normal bölgelerdekiyle aynı. Ancak daha az olgun hücre olduğundan buradaki saç kökleri saklanabiliyor. Yeni büyüyen saçlar ise ancak mikroskop yardımıyla görülebiliyor.

Uzmanlar, bu kök hücrelerin tekrar aktive edilmesiyle kellik sorununun çözülebileceğine değiniyor.
Kaynak.7gunsaglik

Dış Kalp Masajı Kalp Krizi

√ Dış kalp masajı nasıl yapılır?

• Temel yaşam desteğine başlarken eğer çevrede biri varsa hemen 112 aratılmalıdır. Boğulma ve Bilinçsiz olan bebek ve çocuklarda ilkyardımcı yalnız ise 30:2 kalp basısı uygulamasını 5 tur tekrarından sonra kendisi yardım (112) çağırmalıdır.

• Hasta / Yaralı sert bir zemine yatırılır.

• Yetişkin ve Çocuklarda göğüsün merkezi (göğüs kemiğinin alt ve üst ucunun ortası) belirlenir.

• Bir elin topuğu göğüs merkezine yerleştirilir. Bu elin üzerine diğer el yerleştirilir.

• Her iki el parmakları birbirine geçirilir ve hastaya temas etmemesine dikkat edilir. Eller sabit tutulmalıdır. Dirsekler ve omuz düz ve hasta / yaralının vücuduna dik tutulacak şekilde tutulmalıdır.

• Vücut ağırlığı ile kaburga kemikleri 4-5 cm içe çökecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3ü kadar) ritmik olarak sıkıştırma-gevşetme şeklinde bası uygulanır. Dakikada 100 bası uygulanmalıdır.

• Dış kalp masajı 1 yaşın altındaki bebeklerde göğüs kemiği alt ucuna iki parmakla, göğüs kemiği 1-1,5 cm içe çökecek şekilde dakikada 100 bası olarak yapılır. 1-8 yaşına kadar çocuklarda tek elle 2.5-5 cm çökecek şekilde yapılmalıdır (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3ü kadar).

• Yapay solunum ve dış kalp masajı birlikte uygulandığında , yetişkinlerde tek yada iki ilkyardımcı ile 30:2 olarak uygulanır.

• Temel yaşam desteğine sağlık personeli gelinceye kadar devam edilmelidir.
Kaynak.7gunsaglik

Evlilik Kalbe İyi Geliyor Fikri Nerden Çıktı?

Bekarlık sultanlık değilmiş.. Evli insanlar daha mutlu ve sağlıklı iddiaları nereden kaynaklanıyor? Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alp Burak Çatakoğlu anlatıyor..

Söylendiği gibi bekarlık aslında sultanlık değilmiş. Yapılan araştırmalar evliliğin kalbe iyi geldiğini ortaya koyuyor. Liv Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alp Burak Çatakoğlu 14 Şubat Sevgililer Günü öncesi evliliğin yararlarını anlattı.

Evlilik hem kadında hem de erkeklerde kalp krizi riskini azaltıyor. Daha önce yayınlanmış bazı çalışmalarda, evliliğin kalp hastalıkları yönünden riski azaltıcı etkisi gösterilmişti ama bunlar daha çok erkek hastalar üzerine yoğunlaşmıştı. ‘Europan Journal of Preventive Cardiology’ de yayınlanan yeni araştırmaya göre hem kadın hem de erkeğin akut koroner olaya bağlı bir kalp krizi ve ölüm olasılığının belirli oranda azaldığı ortaya çıktı.

BEKARLIK SULTANLIK DEĞİLMİŞ
Finlandiya’da yapılan bu araştırmaya göre her iki cinsiyette ve tüm yaş gruplarında, evli olanlarda akut koroner olaya bağlı bir kalp krizi ve ölüm olasılığının belirgin olarak azaldığı vurgulanıyor. Özellikle orta yaşlı evli ve birlikte yaşayan çiftlerde akut olaydan sonraki süreç çok daha olumlu seyrediyor. Araştırmada 1993 ile 2002 arasında kalp krizi geçirmiş 15.300 hasta incelendi. Bu hastalardan 7.700’ü ilk 28 gün içinde hayatını kaybetti. Bekar olan erkeklerde kalp krizi gelişme ihtimali evli olanlara göre yüzde 58-66 daha yüksek bulundu. Kadınlarda da bu oran yüzde 60-65 daha yüksek saptandı. Kalp krizine bağlı ölüm oranlarının ise bekar olanlarda çok daha yüksek olduğu gözlendi. Bekar erkeklerde kalbe bağlı ölüm oranı evli erkeklere göre yüzde 60-68 daha yüksek saptanırken bekar kadınlarda bu oran yüzde 71 daha fazlaydı. Bekarlığın sultanlık olmadığını bu çalışmayı referans göstererek vurgulamak yanlış olmaz. Sağlıklı bir kalp için önce kalbi sevgi ve aşkla dolduracak bir eş bulmak önemli.

İŞTE NEDENLER
– Yalnız yaşayan insanın yemek alışkanlıkları ve hayat düzeni sağlıklı olmaz. Ayrıca günün getirdiği zorlukları da paylaşacağı bir eşi olmaması nedeniyle hayatın yükünü tek başına omuzlar.

– Birlikte yaşayan çiftler birbirlerine özen gösteriyorlarsa, hem yemek alışkanlıkları daha sağlıklı olur, hem de bir hastalık ile karşı karşıya kaldıklarında daha titiz bir bakım sağlanır.

– Çiftler el ele yürüyüşlere de çıkıyor, günlük egzersizlerini yapabiliyorlarsa sonuçlar kalp sağlığı yönünden daha da başarılı olur. Sağlıklı bir kalp için mutlu ve sevgi dolu bir evlilik artık reçetelerimize yazılabilir.

– Bekar insanların sosyo-ekonomik düzeyi daha düşük olabilir.

– Evli insanların ekonomik düzeyi daha iyi, daha sağlıklı yaşıyorlar, sosyal çevreleri var ve destek alma ihtimalleri daha yüksek.

– Evli çiftlerin ambulans çağırmaları daha kolay oluyor. Evli insanların hem hastane hem de eve çıktıktan sonraki süreçlerinde bakım ve tedavileri daha başarılı oluyor. Bekar veya yalnız yaşayanların sağlıkları ile takipleri yetersiz kalabiliyor. Günlük ilaç takibi, kolesterol düşürücü veya tansiyon ilaçların düzenli alımı aksayabiliyor.
Kaynak.7gunsaglik

Omuz Sıkışması Ne Zaman Görülür, Tedavisi Nasıldır?

Yatarken, çalışırken, ya da kol kaldırıldığında oluşan ve yaşam kalitesini önemli ölçüde düşüren omuz sıkışması sendromunda erken müdahale önemli..

Özellikle 25 yaş altı gençlerde görülen omuz sıkışma sendromunun toplumun yüzde 16-40’ını etkilediğini söyleyen Fizyoterapist Dr. Gamze Şenbursa soruna, boyama, marangozluk, yüzme, depolama, ev onarımı gibi kolunu tekrarlı ve kuvvet gerektirecek şekilde baş üstünde kullananlarda sık rastlandığını belirtti. Şenbursa, 1972 yılında Charles Neer tarafından tanımlanan sendromun 3 aşamada oluştuğunu aktardı:

25 YAŞ ALTI: Birinci fazda, şişlik, yanma, iltihaplanma ve kanama oluşur. 25 yaş altı genç ve atletik bireylerde görülür. Omuzun kemik ya da yumuşak dokusunda hiçbir radyolojik değişiklik yoktur fakat eklem aralığı değişmiştir, geri dönüşümlü bir lezyondur. Tetikleyici hareketlerden kaçınıldığında hastalık hafifler.

25-40 YAŞ ARASI: İkinci faz, fibrozis (bağ doku iltihabı) ve tendonit (tendonun iltihabı) oluşur. 25 -40 yaş arası aktif bireylerde görülür. Omuz manşetinde rahatsızlık hissi, skar ve kas liflerinde ayrılma vardır. Daha kronik ve tekrarlayıcı karakterdedir. Geri dönüşümlü olabileceği gibi hasar da bırakabilir, omuzdan farklı sesler duyulabilir.

40 YAŞ ÜZERİ: Üçüncü fazda kemikte dejenerasyon ve tendonda yırtık olur. 40 yaş üzeri bireylerde görülür. Omuz kaslarında kısmi ya da tam kat yırtığı oluşabilir. Kas hareketlerinde zayıflık, kemikte ekstra oluşumlar görülebilir.

Sıkışma sendromunun çeşitli belirtileri olduğuna dikkat çeken Dr. Fzt. Şenbursa, en çok bilinen belirtilerin omuz üzerine yatamama, baş üstü yapılan aktivitelerde kısıtlanma ve gece uykusundan uyandıracak tarzda ağrı olduğunu söyledi.

Bunlara psikolojik sorunların ve uyku bozukluklarının da eklenebileceğini belirten Şenbursa, tedavi yöntemlerini şöyle anlattı:

“Sıkışma sendromunda standart tek bir tedavi tekniği bulunmuyor. Analjezik ilaçlar, kortikosteroid enjeksiyonu, soğuk uygulama, yumuşak doku mobilizasyon teknikleri ve çeşitli egzersiz formları, manipulasyon ve cerrahi tekniklerden oluşan birçok yaklaşım bulunuyor.

Profesyonel spor yapanlar için tedavinin ileri aşaması için özel eğitim ve yaptığı spora göre egzersizlerden oluşan fonksiyonel tedavi uygulanabilir. Bütün bu tedavilerin amacı ortopedik teknikleri kullanarak, ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu tekrar restore etmektir.

MANUEL TEDAVİ YENİDEN YAPILANMAYI SAĞLIYOR
Omuz sıkışma sendromunda çok etkin olan manuel tedavi diğer bilinen adıyla chiropraksis çok eski bir yöntemdir. Manuel tedavinin genel amacı yeniden yapılanmayı sağlamak, oluşan yapışıklıkların açılmasını hızlandırmak ve dokunun iyileşme kapasitesini arttırarak kişinin günlük veya spor yaşantısına dönüşünü hızlandırmaktır.

Manipulatif tedavinin yumuşak dokulardaki (kas, bağ, tendon, eklem kapsülü, cilt) kısalan yapıların uzaması, problemli bölgeye kan akışının artması gibi birçok olumlu etkisi vardır.”

HACETTEPE’DE 77 HASTA ÜZERİNDE UYGULANDI
Manuel tekniklerin etkinliğini araştırmak üzere Hacettepe Üniversitesi’nde 77 omuz sıkışma sendromu hastasında araştırma yaptığını söyleyen Dr. Şenbursa, ulaştığı sonuçlar hakkında ise şunları aktardı: “Hastalar 8 seans manuel tedavi veya egzersiz tedavisi almıştır.

2 senelik çalışmanın sonucu; uygulanan bütün teknikler hastaların ağrı ve hareket kapasitesi üzerinde etkin sonuçlar verdiğini göstermiştir. Kısa sürede etkili olan manuel tedavi, uzun süre etkilerini devam ettirmektedir.”
Kaynak.7gunsaglik

Kalp Dostu 19 Mucizevi Besin

Somon balığı. Sardalye ve uskumru da aynı etkiye sahiptir. aritmi, damar tıkanıklığı ve kolesterole iyi gelir kalbi güçlendirir.

Yulaf ezmesi. Çözünür lif içerir kolesterolü destekler. Sindirime bire birdir.
Yaban mersini. Çilek, karadut ve böğürtlen gibi meyveleri de kapsar.
Siyah çikolata. Kalp krizi ve inme riskini azaltır. Bitter çikolata kalp dostudur.
Turunçgiller. Portakal ve greyfurt başta olmak üzere yüksek miktarda flavonoid içerirler. İskemik inme riskini kadınlarda azaltır. Kan pıhtılaşmasını önler.

Soya. Protein kaynağıdır sağlıksız yağlar yerine soya yağı önerilir.
Patates. Kızartması haricinde iyi nişasta içerir kalp sağlığını korur.
Domates. Domates tüketimini artırmak kalp sağlığını olumlu yönde destekler.
Fındık, badem, ceviz, antep fıstığı, yer fıstığı lif içerir iyi yağlara sahiptir.

Bakliyat. Fasulye, mercimek, nohut ve bezelye sağlıklı yağlarla birleşince mükemmel bir protein kaynağıdırlar ve kalp dostudurlar.
Sızma zeytinyağı. Kalp krizi, felç ve ölüm riskini azaltır. Akdeniz diyetinde sıkça kullanılır.
Kırmızı şarap. Kalp hastalık riskini düşürür, az tüketilmelidir.
Yeşil çay. Kalp dostu bir içecektir.

Brokoli, ıspanak ve lahana da bolca tüketilmelidir.
Kahve şekersiz tüketildiğinde kalp dostudur.
Kete tohumunun da yararları bilinmektedir.
Avokado sağlıklı yağları ve faydalarıyla bilinir.
Nar ise antioksidan deposudur ve kalp damarlarını rahatlatır.. .Kaynak.7gunsaglik

Suyun 15 Büyük Yararı Nedir?

Parlaklık verir. Kuaförlerde de her işlem öncesi ve sonrası saçlara su verilir.

Soğuk suyla saçları durulamak ise parlaklık verir. Saçın kütikül tabakasını dağıtır, yumuşak ve parlak saçlara kavuşturur.
Temizler ve düzeltir. Deniz suyunun kötü etkilerini suyla temizleyin. Besleyici suyla deniz yosunu ile de saçlarınızı temizleyin ve yıkayın.
Mineral tuzları ve yumuşak bir duşla saçlarınızı besleyin. Rengi ve canlılığı solduran sert su fışkırtan duş başlığınızı değiştirin.
Zarar görmesini önler. Klorlu ve tuzlu su etkilerinden korur kıvırcıklığı alır.
Dalga verir. Su mevcut olan en doğal saç ürünüdür.
Uzun süre kalıcı şekillendirmede de suyun yeri büyüktür. Çoğu saç bakım ürünü su bazlıdır.
Gözlere sulu buzlu kompres yaparak göz altı torbaları yok edilir parlaklık verilir.
Su, cildi sıkılaştırır. Pürüzsüzleştirir, temizler ve besler.
Kırışıklık, gözenek ve susuz kalan deriye bire birdir. Kötü görünümü kolayca düzeltir.
Susuzluk vücudu komple bitirir. Günde en az 8 bardan su için.
Mineral ve H2O bazlı bakım ürünleri ile suyun mucizelerini keşfedin.
Su havadan 12 kat daha dayanıklıdır. Havuz deniz egzersizleri kas yapmanızı ve vücudunuzu şekillendirmenizi sağlar.
Kilo vermede ve selülit gidermede bire birdir.
Anksiyete ve depresyona iyi gelir.
Uykusuzluğa iyi gelir uykunuzu düzenler.. .Kaynak.7gunsaglik

Kellik Sona Erecek!

Herbalist Şeref Menteşe kadınlara sağlık ve güzellik için tavsiyelerde bulundu.

Acı deniz yosununu ister yiyin isterseniz yüzünüze maske yapın. Acı deniz yosunu E ve D vitamini açısından çok önemli. Cilde parlaklık, canlılık verir kırışıklıkları önler.

Astekler’den bugüne kadar gelen en doğal ürün acı deniz yosunudur. Özellikle yosunun temiz ve saf olmasına dikkat edin.

Saç dökülmesine karanfil iyi gelir. Bir avuç karanfili kaynatıp soğumaya bırakın. Kaynayan karanfilin tortusu dibe çöktükten sonra dibe çöken tortu suyunu dibinde bırakarak değer kısmını alın.

Saç diplerinize uygulayın fakat durulamayın ve yıkamayın. İki hafta sonrada karanfilin etkisini göreceksiniz. Saçlarınızın dökülmesini önleyecek ve zamanla saçlarınız çıkmaya başlayacak.

Genelde çok meyve tüketilmesi tavsiye edilir. Ancak fazla meyve tüketmek zararlı. Meyve içinde alkol içerir. Sindirim organlarını zayıflatır, böbrek ve karaciğer sıkıntı görür.
Referans.7gunsaglik.com.tr

Ensefalit Hastalığı

Belirtiler:
- Dalgınlık, uyuklama ve tutarsız davranışlar
- Ani ateş
- Şiddetli başağrısı
- Bulantı ve kusma
- Tremör (titreme)
- Bebeklerde bıngıldağın dışarıya doğru şişmesi
- Bazen ense sertliği

Acil Belirtiler:
- Bilinç düzeyinde değişmeler.

Ensefalit beynin, bir virüs enfeksiyona nedeniyle meydana gelen nadir ve akut bir enfle-matuar hastalığıdır. En yaygın formu ikincil (postenfeksiyöz) ensefalittir, durum vücudunuzun başka bir yerindeki, kızamık, su çiçeği, kızıl veya kabakulak gibi bir viral enfeksiyonla birlikte veya onun ardından görülür. Bu ikincil reaksiyonların nedeninin bir aşırı duyarlılık vakası olduğuna inanılmaktadır.

Ensefalit Ne Kadar Ciddi Bir Hastalıktır?
Viral ensefalitin gidişi değişkendir. Kısa süreli ve selim karekterli olabilir veya büyük şiddetle bastırıp ciddi zihinsel tahribat yapabilir. Bu şekildeki tahribat, hafıza kaybını, tutarlı düzgün konuşma yeteneğini kaybetmeyi, adale koordinasyonu yokluğunu, felci veya duyma ve net görme kayıplarını içerebilir. Hastalığın en akut safhası birkaç günden bir haftaya kadar sürebilir. Karakteristik ateşin süresi 4 ila 14 gün olabilir. İyileşme (ateşin düşmesi) yavaş yavaş veya birdenbire olabilir. Hastalıktan doğan nörolojik etkiler haftalar veya aylar boyunca düzelmeye devam edebilir. Çok ağır kişilerin bile tamamen iyileşmeleri umulabilir. Ölüm oranı virüsün kaynağına bağlı olarak değişir. Böceklerin taşıyarak sebep olduğu kaynaklar bir yıl düşük ölüm oranına, bir diğer yıl yüksek ölüm oranına yol açabilir..Kaynak. ., 

Sağlıklı Ve Güzel Bir Cildin Tüyoları

Hepimiz güzel ve pürüzsüz bir cilde sahip olmayı arzu ederiz. Bundan dolayı da kozmetik ve cilt bakım ürünlerine bol miktarda para harcarız.

Ancak bunu yapmadan da güzel ve sağlıklı bir cilde sahip olmak olanaklı. Cildimize düzenli bir bakım uygularsak hayal ettiğimiz görünüme kavuşmasını gayet tabii sağlayabiliriz. Bu konuda dikkat etmemiz gereken pek çok önemli nokta var. Burada önemli olan husus, bu yapmamız gerekenleri aksatmadan düzenli bir şekilde uygulamak.

Sağlıklı ve bir o kadar da güzel bir cilde kavuşma konusunda son derece önemli bir role sahip olan su, vücudumuzun %70’ini oluşturup tüm organlarımızın ihtiyaç duyduğu ve cildimiz için de bir o kadar gereklidir. Bundan dolayı gün içerisinde su tüketiminin yeterli miktarda olması oldukça büyük önem arz eden bir husustur. Her sabah kalktığımızda kullandığımız suyun ılık olması da son derece önemlidir.

Çok soğuk ya da çok sıcak su tüketimi cildimizin zararara uğramasına neden olabilir. Tüm bunlarla birlikte cildin yıkanması kadar nemlendirilmesi de büyük bir önem arz etmektedir. Cildinizi sık sık nemlendirin ve bunu yalamadan önce cilt tipinize uygun bir nemlendirici seçin

. Cildinize nemlendirici kremler uygulamak için kırışmasını beklemeyin, genç yaştan itibaren bunu alışkanlık haline getirin. Kadınlar makyaj yapmayı çok severler. Makyaj sayesinde ciltlerindeki kusurları kapatırlar. Ancak makyaj cildi gün boyu yorar. Bu yüzden en geç akşam yatmadan önce makyajınızı mutlaka çıkarmanız gerekmektedir. Aksi takdirde gözenekleriniz gece boyu tıkanacaktır ve cildinizde sivilce benzeri istenmeyen şeylerin çıkmasına neden olacaktır. Ayrıca kullandığınız makyaj malzemelerinin kalitesi de cildinizin sağlığı açısından çok önemlidir. Bu yüzden ucuz makyaj malzemelerini tercih etmeyin.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Tavuk Karası Hastalığı Nedir?

Her ne kadar çevremizde çok fazla rastlamasak da bazı insanların gece göremediğini pek çoğumuz işitmişizdir. Bu durumun sebebi ışığın azlığıdır. Ancak bu durum özünde ciddiyet arz eden ve genetik faktörlere bağlı bir hastalıktır.

Tavuk karası veya bir diğer adı ile retinitis pigmentosa, bir göz kusurudur. Genetik kökenli göz hastalıkları arasında en cok rastlanılan tavuk karası hastalığı, gece körlüğü olarak da bilinmektedir. Tavuk karası oluşumunun bir diğer nedeni A vitamini eksikliğidir. Gözde yer alan retina tabakasındaki bir maddenin oluşması ve beslenmesi açısından A vitamini gerekli bir vitamin çeşididir. A vitaminin yetersiz olması halinde bu madde üretilemediğinden göz solmaya başlamaktadır. Küçük yaşlarda çok belirgin bir şekilde kendini göstermeyen hastalık yaş ilerledikçe kendini iyice göstermeye başlamaktadır. Sarı nokta bölgesi sağlam kalana kadar görme devam etse dahi, sarı nokta bölgesinin etkilenmesinin sonrasında zaman içerisinde körlük oluşmaktadır. Gece körlüğü hastalarında ışığın azaldığı yerlerde görme tamamen yok olabileceğinden dolayı sürücüler açısından son derece ciddi riskler oluşturmaktadır.

Hastalığın Nedenleri
A vitamini eksikliği, süt ürünlerinin yeterince tüketilmemesi, düzensiz beslenme, gözün fazla yorulması gibi durumlar hastalığın temel nedenleridir. Tüm bunların yanısıra tavuk karası hastalığı genetik bir hastalık olup ya doğuştan vardır ya da hiç yoktur.

Hastalığın tedavisi var mıdır?
Gece körlüğünde retina tabakası zarar gördüğündenndolayı bilinen bir tedavisi bulunmamaktadır. Çünkü oluşan bu hasarın giderilmesi mümkün oomamaktadır. Hastalığa sebebiyet veren vitaminlerin tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Bu uygulamanın temel gayesi hastalığın seyrini yavaşlatmaktır. Bu amaç doğrultusunda hastaya A ve D vitamini desteği verilebilir, kişi beslenme alışkanlıklarına bu vitaminlerin bulunduğu besinleri takviye edebilir ve düzenli bir şekilde kullanabilir. Gözlük kullanımının hastalığın belirtileri ya da tedavisi açısından bir faydası bulunmamaktadır. Hastalık dışarıdan bakıldığında anlaşılması mümkün değildir. Bundan dolayı bir göz doktoruna muayene olmak gerekmektedir.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Omurga

Omurga anatomisi genel olarak 3 bölümde incelenir. Bu bölümlerde 7 boyun, 12 sırt, 5 bel omuru bulunur. Bel omurlarının hemen altında embriyolojik olarak omurga yapısındaki sacrum kemiği ve onun da altında yine embriyolojik olarak omurga kökenli fakat evrimsel bir artık olan kuyruk sokumu kemiği bulunur.
Bir omurga kemiğinde değişik parçalar vardır.Gövde denilen ana parça yük taşıyan en önemli parçadır. Gövdeler disk denilen esnek bir doku ile birbirleri üzerinde sıralanır. Gövdenin hemen arkasında omuriliğin geçtiği kanalı çevreleyen laminalar bulunur. Laminaların yanlarında 2 transfers çıkıntı, arkasında spinöz çıkıntı omurga çevresi kasların yapışma noktalarıdır. Her omur alt ve üstte toplam 4 faset eklem ile diğerlerine bağlanır. Bu kilit sistemi omurganın sabitliğini sağlar. Gövde ile laninaların arasındaki oluktan sinir kökleri çıkar. Alttaki 4 bel omurundan çıkan sinir köklerinin bazı dalları birleşerek siyatik siniri oluşturur. Siyatik sinir kısa bir mesafe leğen kemiğinin arka duvarı boyunca karında seyrettikten sonra kalçanın ortasından dışarı çıkar ve bacağın arkasında orta hattı boyunca aşağı doğru iner. Bu nedenle bel omurlarındaki bir takım hastalıklarda ( bel fıtığı, bazı tümörler gibi) ağrı kalça içinden bacağa doğru hissedilir.

Omurlar birbirinden disk denen etrafı halka biçimli sert annulus denen yapı ve ortasında jöle kıvamında nucleus pulposus dan oluşan dokuyla ayrılır. Bu annulus denen halka kırılırsa aradan nucleus pulposus dışarı çıkarak omuriliğe veye sinir köklerine bası yapar ki bunun en bilinen ismi fıtıktır.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Kas gevşetme yöntemleri

Tıp doktorları ağrı ile bağlantılı kas gerilimi sorununa değinirken, bir alışkanlıktan söz etmektedir. İnsanlar bazen, strese karşı çeşitli kaslarını kullanarak adeta bir tepki yaratırlar. Bu bir gerilim alışkanlığıdır. Kas gerilmesinden kaynaklanan ağrılarla başa çıkabilmek için bazı kas gevşetme yöntemleri geliştirilmiştir. Bu yöntemler özellikle gerilimden kaynaklanan başağrıları ile sırt ağrılarının tedavisinde başarıyla uygulanabilmektedir. Özellikle yorucu geçen bir günden sonra “acaba ne zaman başım ağrımaya başlayacak?” diye düşünürüz. Disiplin ve gerekli yöntemlerin uygulanmasıyla bu bir gerilimden başka gerilime geçen fasit daireyi kırabiliriz. Gevşeme kursları, yoga, yürüyüş yapmak, jogging insanların kendi kendilerine yardım etme yöntemlerinden bazılarıdır. Birçok kişi için uygulanan gevşeme yöntemleri stres atmada başarılı olmuştur. Yöntemler çeşitlidir ve size yardımcı olacak kasetler, kitaplar ve video bantları vardır. Ne kadar çok pratik yaparsanız, stresle başa çıkmakta o denli başarılı olursunuz.

Eğer kendinizi tedirgin hissediyorsanız;
– Rahat bir koltuğa oturun veya bir yere uzanın.
– Gözlerinizi kapatın.
– Derin ve yavaş yavaş nefes almaya çalışın.
– Süre boyunca derin ve ritmik olarak nefes alıp, verin.
– Nefes alırken mide ve göğsünüzün hava ile şişmesine gayret edin.
– Nefes verirken ise, bu organlarınızı boşaltın.
– Nefes alıp verme arasında bir iki saniye için nefesinizi tutun.
– Biraz çalıştıktan sonra göreceksiniz ki, stresli durumlarda kullanacağınız bu yöntem rahatlamanızı sağlayacaktır.
– Şimdi de ayak parmaklarınızın kaslarını iyice gerin ve yere sıkıca basın ayağınızdaki ve ayak parmaklarınızda gerilimi hissedin.
– Sıkışmanın nerede olduğuna dikkat edin.
– Kasları gergin tutarak 20 saniye kadar öyle kalın.
– Sonra kasları ve ayakları gevşetin.
– Gerilimin kaslarınızı terk edip gittiğini hissedin.
– Ayaklarınızın giderek gevşediğini ve ağır bastığını hissedin.
– Gerilim sizi terkettikçe ayaklarınızda bu sıcaklığın dolaştığını göreceksiniz.
– İçinizden “sakinleş” ve “rahatla” sözcüklerini tekrarlayın.
– Başka tüm düşüncelerden arının.
– Kendinizi giderek daha serbest bırakın.
– Ayak ve ayak parmaklarınız iyice gevşeyince, aşağı yukarı 30 saniye sonra, başka bir kas kümesi ile aynı yöntemi tekrarlayın:
– Ayak bilekleri, baldırlar, kalça, mide, yumruk, kollar ve omuzlar için aynısını uygulayın. Acele etmeyin.
– Başınızı bir yastığa bastırarak, boyun kaslarınızı gevşetin.
– Tüm vücudunuz gevşeyince, gözlerinizi yumup, kendinizi ne kadar ağır hissettiğinizi düşünün.
– Bu ağırlığı üzerinde bulunduğunuz yüzeye bastırın.
– Derin derin nefes alırken kendi kendinize çok dinlenmiş olduğunuzu üst üste tekrarlayın.
– Üçe kadar sayın ve gözlerinizi açın.
– Bazı kişiler gün ışığının ya da idman yapmanın krizleri harekete geçirdiğini söylemektedirler.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com

Esansiyel tremor titreme hastalığı

Esansiyel Tremor (Titreme) Hastalığı
Belirtiler:
– Ellerinizin, kolunuzun, başınızın, dilinizin veya gırtlağınızın ritmik, gidip gelen hareketleri.
– Kol ve baştaki belirtiler organın kullanılmasıyla artar.
Esansiyol tremor ciddi bir durumdur. Aile geçmişinde bulunduğu zaman familiel tremor adını alır. Tremorun en yaygın şekli olmasına rağmen, sebebi bilinmemektedir. Ritmik Tremor orta ile ileri frekans (saniyede 6 ila 10 titreme) arasında değişkenlik gösterir.

Hemen bütün vakalar ailede kalıtım yoluyla sürer ve buluğ çağında veya daha sonra ortaya çıkar. En büyük sıklıkla orta yaş ile ileri yaşta başlar ve ağır ağır gelişir. Zaman içinde titreme bütün kolunuzu veya her iki kolunuzu, başınızı, sesinizi ve hatta göz kapaklarınızı etkileyebilir. Bir kahve fincanını veya çatalı tutmak gibi istemli hareketleriniz genellikle titremeyi artırır. Bu hareketle azalma eğilimi gösteren Parkinson hastalığının aksine bir durumdur.

Stres de esansiyel tremorun ritmik sarsıntısını artırabilir. Genellikle aktif olduğunuz zamanlarda başladığını farkedebilirsiniz. Uyku sırasında ortadan kalkar.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com
X