Selam bayanlar! Bugünün konuk blogcusu profesyonel bir masaj denildiğinde, bazen gösterişsiz bir yaklaşımın daha rahatlatıcı bir deneyim sağlayacağını şu yakınlarda keşfetmiş olan kıdemli editör Bethany Heitman. Hikayenin tamamını okuyun.
Bu yılki maddi krizden etkilenmediğim için kendimi şanslı görüyorum. Cosmo’da harika bir işim olduğundan maddi durumum hemen hemen iyi derecede ve bu yıl aklımda bütçe planı yapmak var. Harcamalarımı kıstığım en önemli alan güzellik ritüelim. Saç kestirme zamanlarımın arasını uzattım ve eczanelere (daha ucuz olduklarını bildiğim için) sık sık uğramaya başladım. Ancak hala paramı akıtmayı planladığım bir şey var ki; o da güzel, geniş kapsamlı bir masaj. Yılda en az iki kere genel bir masaj yaptırıyorum. Çok rahatlatıcı oluyorlar ve beni ciddi şekilde stresten uzaklaştırıyorlar.
Yıllardır tadına doyulmaz masajlar yaptırıyorum ancak birkaç hafta önceki kadarını daha önce yaptırmamıştım. New York’taki Jeunesse Spa’ya gittim. İlk 10 dakikası daha önce yaptırdığım masajları andırıyordu. Malzeme dolabından kendime yumuşacık bir bornoz buldum. Bekleme salonunda bir ibrik dolusu salatalık suyu vardı ve masaj terapisti kendini tanıtıp, ne sertlikte dokunuşlardan hoşlandığımı sordu. Her şey standart güzellikteydi, ta ki ben masaj masasına uzanana kadar. İlk fark ettiğim şey geride çalan müziğin olmayışıydı. Masaj yaptırırken başta bir süre kulak tırmalayan Enya şarkıları veya doğa sesleri soundtrack’leri duymaya alışkındım. Daha sonra masaj yağının kokusuz olduğunu fark ettim. Bu minimalist yaklaşım beni şaşırtmıştı ancak birkaç dakika içinde diğer spalardaki burun direğini kıran lavanta esanslı masaj yağı kokusunun ve geride çalan garip, yapmacık cırcırböceği sesinin burada olmayışı hoşuma gitmeye başladı. Sesin ve kokunun olmayışı inanılmaz rahatlatıcı sıvazlamalara yoğunlaşmamı ve düşüncelerimin huzur içinde akışını sağladı. Sonrasında o kadar rahat hissettim ki bundan sonra masaj yaptırmak istediğimde Jeunesse Spa’ya gitmeye karar verdim.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com