Her ayın belli günlerinde işgücü kaybına ve yaşam kalitesinin bozulmasına neden olan adet ağrıları; diğer adıyla Premenstrual Sendrom, birçok kadının ortak sorunu. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak kendini gösteren PMS’nin 150 farklı çeşidi bulunuyor.
Premenstrual Sendrom, kadınlarda adetin ikinci yarısında fiziksel ve davranışsal belirtilerle kendini gösteren, hafif ve orta şiddette ağrılara verilen isim. Bu hastalık kadınların hem iş hem de kişisel ilişkilerini çok ciddi bir şekilde etkiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Dr. Mete Bostancı, kadınların yaşam kalitelerini etkileyen bu hastalıkla ilgili merak edilenleri anlattı.
Op. Dr. Mete Bostancı, PMS’nin sıklığı ile ilgili farklı çalışmalar olmasına rağmen, bu sendromun genellikle adet gören kadınların %30 – %80’inde görüldüğünü belirtti. Başlangıç yaşı 26 olan sendromdan, doğum yapmamış kadınların daha fazla etkilendiklerini de sözlerine ekledi.
PMS’nin çok sayıda bedensel ve ruhsal şikayete de yol açtığını belirten Op. Dr. Mete Bostancı, en sık karşılaşılan şikâyetlerin karında şişkinlik, göğüslerde gerginlik ve baş ağrısı olduğunu ekledi. Op. Dr. Mete Bostancı “Ayrıca, kilo artışı hissi, sıvı tutulumu, iştahta artış, ciltte sivilcelerin ortaya çıkması gibi değişiklikler ile barsak hareketlerinde de değişimler görülebiliyor. Psikolojik şikâyetler ise halsizlikten duyarlılık artışına, gerginlikten anksiyeteye, kadar farklılık gösterebiliyor” dedi.
PMS’nin çok daha ağır seyreden formunun ise Premenstrual Disforik Hastalık (PMDD) olarak tanımlandığını belirten Op. Dr. Mete Bostancı, PMDD gibi ciddi semptomların ise 18 – 48 yaşlar arasında ve kadınların %3 – %8’inde görüldüğünü sözlerine ekledi.
Tedavide karbonhidrat alımını artıran ve düşük yağlı vejetaryen diyetlerin, günlük kalsiyum alımı, B6 kullanımının denenebildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mete Bostancı; “Hastaları genel sağlık nedenleri de düşünülerek, haftada 2 – 3 kez egzersiz yapmaları konusunda uyarıyoruz. İlaç tedavileri ise hastanın şikayetlerine göre değişiyor. İdrar söktürücüler düşük dozlarda ve potasyum tutucu nitelikte seçiliyor. Hastaların öyküsünde psikiyatrik bozukluklar varsa psikoterapi de tedavi yöntemi olarak denenebiliyor. Ancak PMS için en etkili tedavi, depresyonu önleyen antidepresan ilaçlarla gerçekleşiyor” dedi.
Kaynak Siteye Teşekkürler.7gunsaglik.com