Karın bölgesinde oluşan fazla yağ dokuları memelerini kaybeden kadınlar için umut oluyor.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgut Ortak kanser tedavisi nedeniyle memelerini kaybeden kadınların psikolojik sorunlar da yaşamaya başladığını hatırlattı. Plastik cerrahi alanında uygulanan bazı tekniklerle kadınların yeniden memeye kavuşabildiklerini söyleyen Ortak, bu durumdaki kadınlara, “Gereksiz yere kendinizi üzmeyin, psikolojinizi bozmayın” tavsiyesinde bulundu.
Meme kanseri tedavisine yönelik cerrahi yaklaşımların son yıllarda değişkenlik kazandığını vurgulayan Doç. Dr. Ortak, “Önceden meme kanseri tedavisinde öncelikle bütün meme dokusu alınıp, kanserin tekrarlamadığından emin olunduğu zaman, yani iki, üç yıl beklenmesi gerektiği yönünde bir inanış vardı. Son yıllarda yapılan değerlendirmeler sonucunda bu beklemenin çok yararı olmadığı ortaya konuldu” dedi.
Tedavi için memesi alınan kadının ameliyattan uyandıktan sonra meme dokusunun yerinde olmadığını görmesinin büyük bir yıkıma neden olabildiğine işaret eden Ortak, yeni tekniklerle bunun da önüne geçilebildiğini söyledi. Kanserli bölgenin alınmasının hemen ardından, aynı seansta yeni meme oluşturulabildiğini vurgulayan Ortak, “hastalarımız uyandığında göğüslerinin kaybolmadığını görüyor; hem kanserden kurtuluyorlar hem de göğüsleri yerinde kalıyor. Göğüslerini kaybeden kadınlar, kendilerine karşı güvensizlik hissederler. Bu yöntem ile vücutlarında bir eksikliğin olmadığını görüyorlar ve daha huzurlu yaşıyorlar” diye konuştu.
Yeni yapılan memenin karın bölgesinden sağlanan yağla oluşturulduğunu ifade eden Doç. Dr. Ortak, böylece karın bölgesinde oluşan fazla yağ dokusunun da bu şekilde değerlendirildiğini ifade etti. Ortak, şöyle konuştu:
“Meme dokusundaki kanserli bölgenin temizlenmesi yönünde yapılan ameliyatın özelliğine göre değişik yöntemler var. Ancak en yaygın olarak ve en doğal olarak kullandığımız, karında, özellikle doğum yapmış hanımlarda göbek ve kıllı bölge arasındaki karın estetiğinde kaldırıp attığımız yağ dokusunu, karın bölgesindeki bir kasla birlikte, alınmış olan meme dokusunun yerine yenisini oluşturmak üzere kullanıyoruz. Bu şekilde zaten büyük çoğunluğu yağ dokusundan oluşan meme dokusuna en doğal ve en yakın dokuyu getirmiş oluyoruz.
Hastalar memesi alınacak şekilde ameliyata giriyorlar, onkologlar bu kanserli meme dokusunu aldıktan sonra işlemlerini bitiriyorlar ve biz devreye giriyoruz. Onkologların operasyonunun ardından 1 ile 2,5 saat süren bir ameliyatla karın bölgesindeki fazla yağ dokusunu meme oluşturmak üzere kullanıyoruz.”
Hastaların bu şekilde aynı dokuya sahip bir memeyle karşılaştıklarını ve bu nedenle eksik bir organlarının bulunmadığını hissettiklerini belirten Ortak, psikolojisi, ruhsal durumu, kendine olan güveni düzelen kadının hastalığın artık ölümcül olmadığına da kanaat getirdiğini belirtti.
Erkeklerin de meme kanseri olabildiğini hatırlatan Turgut Ortak, erkeklerde de meme dokusu bulunduğunu ve her iki cinsiyette de meme kanserinin görülebileceğini ifade belirtti. Erkeklerde memenin küçük olması dolayısıyla kanserin geç fark edildiğini işaret eden Ortak, bu durumun hastalığın seyrini olumsuz etkilediğini ve ölümcül olabildiğini sözlerine ekledi..Kaynak.http://7gunsaglik.com .,