Bir tür nörolojik hastalık olan Alzheimer hastalığında kişiler duygularını hareketlerinde özellikle de mimiklerine vuruyor.
Hafıza problemleri yaşayan bu hastalar çevrelerinde kişilerin duygularını karşılar. Zihinsel bir düşüş evresi olan bu hastalıkta hareket ve mimik kontrolü bu hastaların yönetilmesini kolaylaştırır. Onların duygularını anlamalı, mümkün olduğunca anlayışlı, sakin ve sabırlı olmalıyız. Empati kurmalı ve ifadelerini çözmeye çalışmalıyız. Bu süreçte hastaların davranış ve duyguları bir biçimde beyinden geçerek mimiklere yansıtılır. Bu süreci fark bile etmeyiz hızlı gelişir.
Alzheimer hastalığının erken dönemlerinde hafif düşünce ve hafıza problemleri belirir. Unutkanlık en belirgin özelliğidir. Duygusal anlamda kişi hassaslaşır. Alınganlık beraberinde de bunama görülür.
Hafıza ve düşünce yeteneği tamamen kaybolabilir. Endişeli, kızgın, sabırsız kişiler bu hastaların bakıcısı olmamalıdır. Sakin ve mutlu bir bakıcı ise hastaya olumlu duygular aşılar ve hastalığın ilerlemesini önleyebilir.
Sakin, mutlu ve huzurlu olabildikleri ortamda yaşamaları bu hastaların iyileşmesinde önemli bir rol oynar. Günlük yaşamda eski alışkanlıklarına aynı rutinde devam ettirilmelilerdir.
Yaşla ilgili bir beyin hastalığı olduğundan yavaş ve adım adım eski alışkanlıklarına döndürülmelidir. Hafıza ve düşünme sorunları bu hastalar arasında daha az yaşanır. Genelde ruhsal sorunlar daha yoğundur.
Ruhsal bozukluk ve duygusal çöküntü beynin sağ geçici lobunda paralel olarak hasar vermekte ve beyin işlevlerini azaltmaktadır. Duygusal ve sosyal davranışı etkileyen bu beyin bölümü zedelendiğinde bu hastalık ortaya çıkar. Depresyonla birlikte hafif zihinsel bozukluk Alzheimer hastaları arasında sıkça görülür.
Sonuçta insanları beyinleri yönetir ki, en ufak bir beyinsel sorun sonucunda bu hastalıklar meydana gelir ve kişinin yaşamını kısıtlar. Alzheimer hastaları çoğu duygusunu yüz mimiklerine yansıtarak karşı tarafla anlaşmaya çalışır.
Referans.7gunsaglik.com.tr